110x125cm
yağlıboya / oil painting
Bu iş 2014 yılında yazdığım "Amaçsız Çocuk" kitabındaki bir olaydan yola çıkarak yaptığım bir çalışma. Kitaptaki bölüm aşağıdadır.
Gökyüzünde uçan ama nedense kanat çırpmayan koca kuşlar, denizde yüzen ama içinde anne babasına benzer kişileri taşıyan koca balıklar, vapurun hemen dibinden uçarak sanki onunla arkadaşlık etmeye çabalayan turuncu burunlu martılar, kağıtlara pastel kalemleriyle çizip boyadığı masmavi denize hiç benzemeyen gri deniz; ama çizdiği gökyüzüne benzeyen masmavi bir gökyüzü, denizden koparak suratına çarpan ve sonra tadına baktığı acı su damlaları, ezilmiş izmaritler, tek başına uçan yalnız bulutlar, boyundan büyük bacaklarıyla dev insanlar, beyaza boyanmış paslı demirler, oyun oynamak ya da bu garip evreni keşfetmek yerine uzun süre sıkılmadan önüne bakıp ellerindeki şeyle uğraşan insanlar ve o nesneye içten içe duyduğu merak, oyun hamurlarındaki veya temiz kıyafetlerindeki kokuya hiç benzemeyen ve burnunu yakan gri dumanlı pis kokular, denizin ortasında yüzen binalar, aklına estiği gibi karmakarışık çizdiği resimlere benzemeyen sıkıcı bir düzen, neredeyse hiç bağırmayan sessiz insanlar, arada kulaklarını sağır eden düdük sesi, hiçbir çizgi filmde rastlamadığı hatta bu balığa ikinci kez binmesine rağmen halen alışamadığı ve bütün görüntüyü mahveden ve üstüne susmak bilmeyen bir motor sesi ve vapurun içinde fıldır fıldır gözlerle halen aramaya devam ettiği ama bir türlü göremediği, kovalamayı çok sevdiği hayvan olan kedi.
(Amaçsız Çocuk, Sayfa 8)